- Bundan 14 yıl önce KTÜ Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesiyken gördüğüm bir hastanın bana anlattıklarını açıklama zamanı geldi gibi.
- 70'ini aşmış bir erkek hastaydı. İntihar girişiminde bulunmuştu; depresyon tanısı ile takibini ve tedavisini yapıyorduk.
- Bir seansta Dersim harekatına katıldığını öğrendim; görüşmenin devamında ağlayarak özetle şunları söyledi:
- "Komutan mermi pahalı kullanmayın dedi, kadınlara, çocuklara dipçikle vuruyorduk. Sonra tüfekler zarar görüyor dendi.
- Bundan sonra meşe kütükleri ile vurmaya başladık. Vura vura 10 yaşındaki çocukları öldürdük".
- Evet, bunları söylemişti, hıçkıra hıçkıra ağlayarak.
- Öncelikle bu hasta sırrıydı; kimlik belirterek anlatmam mümkün değildi. Daha öncede "bir hasta" diyerek bazı toplantılarda açıklamıştım. Şimdi Dersim tartışmalarına katkı olur diye burada yeniden açıklıyorum.
Depresyon gerçeği değerlendirme yeteneğinin kaybolduğu bir hastalık değil. Ayrıca psikiyatrik görüşmeden anlatılanların yalan olması uzak ihtimal.
Kaynak: BirGun
4 comments:
Bu süreç iyi araştırılmalı... yaşım gereği oyılları bilmiyorum ama sıkıntılı durum...
Ugur Bocegi size katiliyorum. Ama soylenmeli ki her surec iyi arastirilmali ve belgeler saklanmamali. Tarih resmi tarih olmaktan cikip insanlarin gercek tarihi olmali.
Defalarca gidip geldim bu konuda diyecek çok şey var, belki de susacak çok şey var.
Mehmet Bekaroğlu insanlık adına önemli bir bilgi verimiş de, bir de şu var:
O dönemin genel kurmay başkanı kendilerinin çok değer verdiği, hatta mustafa kemale rakip gösterdikleri fevzi çakmak'tır.
nerden bakarsan iki ucu pis bir değnek!
fabrika bacalarına filtre takmanın maliyetinden dolayı işçileri gıdım gıdım ölüme götüren fabrikatör ya da devlet anlayışı bu olayın kamufle edilmiş şeklinden başka nedir!....
Post a Comment