Pages

Sep 25, 2010

Irkçılık ve Ruh Sağlığı - I

Friend Feed’de Belçika’da yaşayan Baran Amed adlı kullanıcı boynunda üç hilalli kolye, parmağında bozkurt yüzüğü olan birinin Bürüksel’de Belçikalıların nasıl da ırkçılık yaptığından dert yandığından sőz ediyordu . Çok eminim, bu tip Bolu’da olsa TAYAD’lılara saldıranlar arasında da olurdu

Amerika’da da bunun türlü türlüsünü gőrmek mümkün. Yabancılara ırkçılık ve ayrımcılık yapıldığını sőyleyen bir sürü Türk bulursunuz ama içlerinden Türkiye’deki duruma eleştirel bir bakış getireni zor bulursunuz. Üstüne üstlük bunların bir çoğu kendilerini beyazlar safından gőrüp zencileri, Meksikalıları, Hintlileri vb. beğenmez ve onları aşağı gőren yorumlarda dahi bulunurlar. Özellikle beyaz Amerikalıların bulunduğu ortamda Türkiye’ye ilişkin ne mesele konuşulursa konuşulsun bu tipler anında birer trurizm elçisi kesiliverir ve Turkiye’ye iliskin bir tek olumsuz şeyden söz etmezler, eden olursa da vatan haini ilan ederler. Sonracığıma efendim bu tipler çocuklarının Ingilizcelerinin aksanlı olacağı kaygısından Türkçe bile öğretmezler. Çocuklarına Ingilizce isim ya da orta isim de verirler.

Bu size psikolojik olarak normal bir prototip çiziyor mu? Bence çizmiyor. Bence şu ırkçılık ile akıl hastalığı ilişkisi yeniden sorgulanmalı. Bir dahaki sefere. Belki…

1 comment:

Unknown said...

ırkçılığın normatifleştiği bir gerçek. akli olarak herhangi bir terslik söz konusu değil. sosyolojik olarak derin bir tarihe sahiptir. kolay tespit edilebilir ve ayırt edilebilir olmasına karşın, uçsal keskinliğinden ötürü tedavi edilebilirliği neredeyse yok gibidir.