Pages

Sep 30, 2010

Ne Kalır

Ne kalır ne kalır
Tuz gibi susayan, nane gibi yayılan
Dokuzu unutulmuş on yüz mü kalır
Onu da unutulmuş bir şiir belki kalır
On çizik, on çentik, on dudak izi
Bir çay bardağında on dudak izi
Aşklardan sevgilerden
Suya yeni indirilmiş bir kayık gibi
Akıp geçmişsem, gidip gelmişsem
Bir de bu kalır.

e.cansever

7 comments:

aglea said...

sevgili eleştirel,

şimdi ben şiiri okurken, burası iyice gri, serin, bulutlar ağırlaştı. ve bu şiir su gibi yağmur gibi. düşünüyorum da, hiç mi "eh işte" şiir yazmamış edip cansever. muhteşem!

Eleştirel Günlük said...

Bence de... Ben nedense gun gectikce daha derinlerden hissediyorum Edip amcayi... Ona bi de amca demek geliyor icimden; o kadar bizden ki.

Ebru said...

Ne hoş denk geldi bilemezsiniz.

zihni örer said...

"Bir çay bardağında on dudak izi"

çaydan önce dudaklar içilir bu bardaktan, eğer şartlar müsaitse:))

EG kardeş, bu kızlar hiç ayık dolaşmıyorlar yahu, bir şiirde hemen kafayı buluyorlar, ağır bulutlu yağmurlardan meze yapmalar, bilmem ne hoş denk gelmeler....:))
darısı bizlere yoldaş. Biz de hep hesap kitap borç alacak derdindeyiz evelallah:) İmreniyorum.

Eleştirel Günlük said...

Zihni hoca belki biraz da bosverip hesap kitaba biz de siirsel sarhoslugun tadini cikartmaliyiz. Ben saliveriyorum yavas yavas valla..

EKMEKÇİKIZ said...

Şiir çok güzel de, bu şu üstteki yoruma takıldım, yani aşağıdaki:
"Ben saliveriyorum yavas yavas valla..."

Yaş kemale eriyor olmalı!
:))

Eleştirel Günlük said...

Yas ilerledikce bazi seyleri o denli ciddiye almamayi ogreniyorum Ekmekcikiz. Bunun adi kemale ermek midir nirvana midir o bile umurumda degil. "Yasamak, sade yasamak"