Malzemeler:
Köfteler İçin:
-1/2 kg yağsız kıyma,
-1/2 su bardağı pirinç,
-Tuz, karabiber,
-Bir tutam ince kıyılmış maydanoz
-2-3 yemek kaşığı un,
Sulu Kısım İçin:
-1 kaşık yemeklik yağ,
-4 orta büyüklükte patates,
-1 büyük havuç,
-1 yemek kaşığı biber salçası,
-1 yemek kaşığı domates salçası,
-1 litre su,
Terbiyesi İçin:
-1 limonun suyu,
-1 yumurta sarısı,
Yapılışı:
-Pirinç soğık suyla yıkanır, 1 bardak su ile, suyu çekene dek haşlanır.
-Kıyma, tuz, karabiber, maydanoz ve haşlanmış pirinç karıştırılır, yoğrulur.
Karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp yuvarlanır, yuvarladıktan sonra, birbirlerine yapışmasın diye bir tabağa koyduğunuz una bulanıp, geniş bir tabağa sıralanır.
-Büyükçe bir tencerede yağ eritilir, salçalar katılır, cızırdamaya başlayınca, su eklenir ve kaynaması için harlı ateşe getirilir.
-Patateslarin kabukları soyulur, sekizer parçaya bölünür.
Havucun kabuğu kazınır, önce boyuna ikiye, sonra enine bir parmak uzunluğunda kesilir.
-Patates ve havuç kaynayan suya atılır.
Beş dakika kadar kaynadıktan sonra, tepside bekleyen unlanmış köfteler yavaş yavaş karışıma atılır.
-Köfteler ve diğerleri pişene dek, (yaklaşık on-onbeş dakika) beklenir.
-Tencerenin altı kapatılmadan önce, yemeğin terbiyesi yapılır.
Bunun için yumurta sarısı ve limon birlikte çırpılır. Tenceredeki kaynayan sudan karışımın içine iki-üç kaşık eklenip karıştırılır. Sonra terbiye, yemeğe katılıp, yavaşça karıştırılır.
Afiyet olsun!
7 comments:
Ellerinize sağlık, çok güzel görünüyor, afiyet olmuş olsun.
:))
Fakat, herşey bir yana şu köfteye eklediğiniz sıfat beni gülmekten iki büklüm etti!
:)))
Eee elestirel olmak kolay is mi efenim! :-)
Tekrar tesekurler.
EG Bey sizi böyle yemekler yaparken düşünmemiştim hiç.
Bu sanat öğrencilik yıllarının ürünü mü sevgili E.G?
güzel görünüyor da,
ben olsam üzerine maydanoz yaprağı serpiştirirdim.
kıskandım yine de:)
Arkadaslar sagolun ovgulu sozleriniz icin. Evet iyi bir asci da (diger guzel ve yeteneklerin yaninda)sayilirim. Biz ne eylesek guzel eyleriz bosuna demem ben...
Zihni hocam bu yetenek ogrencilik degil de Anadolu'nun kucuk ve ucra kasabalarinin birinde ilk ogretmenlik yillarinda edinilmistir. Ilk makarnami makarnalari soguk suyun icine atip kaynatmaya calisarak yapmistim; sonuc yenmeyecek duzeyde bir hamur yiginiydi. Sabaha kadar ac kalmistim. :-)
yeteneklerinizi parça parça sunuyormuşsunuz meğer. deneyerek neler yapılıyor insan kendine şaşıyor ellerinize sağlık.
Sagol Ebru bi de sevmek de gerekli bence. Sevmeyince vasat kaliyor cabalar...
Post a Comment