Bu teknolojinin rejimlerle iliskisini sonraki bir tartismaya birakarak medya etigine geri donelim. Medya bu teknolojideki gelismeyle okuyucuya genis olanaklar da saglama olanagini elde etti. Bunlardan en enomlisi okuyucunun yazilan haber ve tartismalara katilip kendi dusuncesini dile getirebilmesi, digerleriyle paylasabilmesidir. Omrunde belki ilk defa insanlar gazateye, gazete yoluyla butun dunyaya dusuncelerini iletme hevesiyle ne dusunduklerini ne hissettiklerini yazabilme olanagina sahip oldular. Bu simdiye kadar sesi kisilmislarin sesi hic duyulmamislarin, sesi kulak ardi edilmislerin sesi olma olanagini medyaya verdi (burada diger teknolojik olanaklarin, mesela blog, bireysel web sayfalari, chat odalari, ya da grup forumlari gibi olanaklarin variligini bildigimi ancak konumuz geregi sadece basili yayinin medya versiyonuna odaklastigimi vurgulamak isterim). Brezilyali egitimci Paolo Freire, ezilmislerin Pedagojisi kitabinda soz ettigi gibi ezilenler, ezilmisliklerini icsellestirerek bir sessizlik kulturu yaratirlar. Kendilerinin dusunebilme, ogrenebilme, fikir uretebilme yetilerinin olmadiklarina inanarak yasadiklarini vurgular. Teknolojinin bu yeni olanaklari, bu sessizlik kulturunu kirma sansini acmis oldu. Artik ezilen horgorulen kitleler benim de dusuncem var benim de fikrim var diyebilecekti.
Ancak medya utopistcilerinin ya da cigirtkanlarinin kolayca inandiklari ve insanlarin da inanmalarini istedikleri gibi degildi gercegin yuzu. Yani bu teknolojik gelismeler esitliksizci duzeni bir anda esitlikci bir yapiya donusturecek sihirli degnek degildi. Cunku yine kosebaslarini eskinin ezenleri, haramileri, tuttugu icin sesi kisilmislarin sesinin kisilma dugmelerine yine ayni haramiler sahiptiler. Yani tartisma forumlarinin, ya da yorum ekleme olanaklarinin basina farkli katmanlardan olusan filitreler, sansur mekanizmalari yerlestirilerek mevcut soylemin disina cikan dusunceler ve yargilar yine bastirilmis yine sesleri bogulmus olacaktir.
Kisacasi teknolojik ilerlemenin yarattigi cesitli olanaklara ragmen, medya yine egemen ideolojinin varligini surdurmekten, egemen ideolojinin kendini yenileme surecinde etkili bir ideolojik aygit olmaktan ote bir isleve sahip olmayacakmis gibi gorunmektedir. En azindan gidisat egemen medya icin son on yildir boyle gorunmektedir. Bu egem medyanin hegemonyasina karsi yapilacak sayisiz seyler de olabilir ve hatta halihazirda bazilari yapilmistir da. Ornegin bu cabalardan biri karsici medya olusturma cabalari sayilabilir. Mevcut ideolijiyi elestiren, mevcut ideolojinin beyin yikama cabalarini etkisizlestirmeyi amaclayan sayisiz cabalar olmali.
A. Lorde’un onesurdugu gibi gercekten efendinin aletiyle efendinin evini basina yikamaz miyiz? “The master’s tools will never dismantle the master’s house.” Hadi bunu tartisarak baslayalim. Burjuvanin teknolojisini ezilenlerden yana kullanabilir miyiz? Burjivazinin ve neoliberal politikalarina karsi etkili bir bicimde kullanabilir miyiz?
No comments:
Post a Comment