Pages

Feb 27, 2015

Biz ne zorlu yangınlar ve yiğit kadınlar gördük


Biz ne zorlu yangınlar ve yiğit kadınlar gördük

Yangınlar:
Yaktılar
Kırdılar
Ve bıraktılar
Sesimizi sessizliğe gömdük

Bozkırın, dağın ve zorun kadını kadın-lar
Soframıza aş taşıdılar
Yılan gibi kıvrılıp yün yataklarda
Sevişip terlediler & yaban gülü koktular

Biz ne güzel kadınlar gördük

Yılmaz Odabaş - Reşo (Talan İklimi)

Feb 15, 2015

Kadınların Cehennemi


#Özgecan’ın katliamı kadına yönelik şiddetin boyutlarını bütün çıplaklığıyla ortaya sermeye devam ediyor. Bu arada bir çok erkeğin bilmediği, bilmek istemediği, bilmeye gerek duymadığı başka boyutlar da tartışıldı çeşitli yerlerde. Bunlardan biri de FriendFeed’i. Biri şunu sordu:

“(....) Kadınların taciz ve daha fazlasından korktukları için çekindikleri veya değistirdikleri şeyler neler? Sadece erkeklerde farklı algı yaratmamak için?” http://ff.im/1kRXZu

Verilen yanıtlar kayda geçsin diye (FriendFeed’in feedleri içinde kaybolup gitmesin diye) buraya da alayım dedim. NOT: Daha anlamlı ve akıcı olsun diye bazı küçük düzeltmeler yaptım- affola.


  • Kadının yemek sipariş ederken evde başka biri varmış gibi bir algı yaratmaya çalışması. 
  • Kadının gece geç saatte bindiği taksinin plakasina bakmak ve birine çaktırmadan haber vermesi
  • Kadının taciz edilmekten korktuğu için boşandığını iş yerinde kimseye söylememesi.
  • Kadının fabrikada çalışırken kimse sarkmasın diye uzun deniz gezmiş parkalarından giymesi ve erkek gibi davranması. Böylece ekip lideri olması ve kendi ekibiyle kahvede okey oynamaya gitmesi ve en sonunda yine de evli bir o.ç nun tacizleri yüzünden işinden ayrılmak zorunda kalması
  • Kadının boşandıktan sonra hala yüzük takmaya devam etmesi
  • Kadının babasızsa yakın takipte olması ve silik yaşaması; süslenememesi, erkek gibi büyümesi.
  • Evin erkeğinin şehir dışına çıktığında kadının kapının önüne erkeğin ayakkabısını koymaya devam etmesi.
  • Baba ölünce eve gitme saatlerinin değişmesi; Etraf ne der baskısı yüzünden daha erken eve gitmek zorunda hissetmesi
  • Mağazada çalışan kadının işe giderken laf atılmasın diye pantalon giymesi işyerinde etek giymesi.
  • Kadının istemediği adama seni istemiyorum demek yerine olmadığı halde sevgilim var demek zorunda kalması.
  • Kadının mümkün olduğunca göze batmayaya çalışması
  • Kadının eve gelen tamirciye kibar (değer vererek) davranınca tamircinin potensiyel tacize başlaması.
Ve kimbilir daha neler neler yapıyordur kadınlar erkeklerin zulmundan korunmak için.

Feb 4, 2015

Aşk'a Engel olarak Gelenekler




Müslüman Kürtler, Ezidi Kürtler ile hep kirve olurlarmış. Ezidiler kirvelerini müslüman kürtlerden seçerlermiş, Müslümanlar da Ezidiler den çünkü kirvelik beraberinde evlilik yasağını getirir. Kirveler birbirinden kız alıp vermezler. Böylece müslüman ve Ezidi kürtler arasında doğan aşklar meşruiyet kazanamaz Töreler devreye girer ve kavuşmak imkansızlaşır.
Gola Hemo gölü beyaz balıklarıyla ünlüdür.
Aşklara tanıklığıyla almıştır adını çünkü. Ezidi ve Müslüman Kürtler in ortasındadır. Göldeki beyaz balıklar aşıkların yaşadığı bütün duygulara tanıktırlar. Aşıklar ölünce bu gölde birer balık olup rivayete göre birleşirler mi bilinmez, ancak her balık birer aşk vurgunu yemiş gibi gölün içinde yüzer.İşte bir sünnet düğünü : Sinanın kirvesi, Sakina nin babası. Aynı gün doğmuş iki bebek Sinan ve Sakina.Aynı gölde su içmekteler.Gola Hemo aşkı tattırır, ama aşıkları kavuşturmaz.Suyundaki tılsım , toprakla buluşunca sabır Eyüp taşı olur ve insanlar o taşta kalplerini bilerler.Gola Hemo'da başlayan çocuklukları yerini gençliğe bırakmıştır. Sakina'nın kirpiklerinin gölgesi, ceviz ağaçlarını utandırır. Ama o kirpikler yalnız Sinan'a bakmak içindir .Sinan'ın da yiğitliği yakışıklılığı dillere destandır.
Ama bu yiğitlik ve yakışıklılık yalnız Sakina içindir.Gola Hemo'da ki her buluşma artık bir aşk ayinidir ve kirvelikten ikisinin de haberi yoktur.
Artık onlar için Gola Hemo'ya her geliş bir dünya , her dünya bir gelişten ibarettir.İki sevgili değil sanki iki mısradır. Biri olmadan diğerini okumak mümkün değildir.Sinan ile Sakina arasındaki aşk çok geçmeden yayılır,üstelik böylesi aşklar olmasın diye daha onlar doğmadan kaderlerini çizen bir kirvelik geleneği vardır. Ayrılık iki sevgili için ölümdür.Sinan hergün Gola Hemo ya gidip Sakina yı beklemeye başlar.Ancak Sakina gidemez .
Günlerden birgün yine Sinan Gola Hemo ya gitmiştir.Bekler...Beklemek zaten beklediğine benzemektir ve Sinan bu bekleyişle Sakina olmuştur.Sinan bu bekleyişin sonunda Gola Hemo ile söyleşmeye başlamıştır bile.Sakina Gola Hemo olmuştur,Gola Hemo Sakina...
Sinan konuştukça Gola Hemo da ki beyaz balıklar kıyıya yanaşır, Sinan'ı duyabilme umuduyla kıyıya yaklaşan her balık ölüme atlar. Gün ışıyınca Gola Hemon'un kıyılarınavurdu balık ölüleri,onları topladı çocuklar.
Sinan bir gece Gola hemo'nun kıyısında oturup yine onunla söyleşirken birden Sakina'nın köyünden büyük alevlerin yükseldiğini gördü.Ateş sanki Sakina'nın köyünde değil de Sinan ın içinde tutuşmuştu.Ki birazdan Sinan gerçeği anlayacaktı Davul sesleri silah seslerine, dewrêşlerin defleri dengbêjlerin seslerine karışınca gerçek bir göl gibi Sinan ın içinde uğuldamaya başladı. Sakina günde beş vakit göğe dönen ve arapça dualar eden komşu köyden birine verilmişti. Sinan o sesleri duydu.O sesler bir kuyu gibi Sinan ın göl olan kalbine doldu. Artık Gola Hemo ile söyleşmiyordu,susmuştu...
Balıklar yanına,yöresine geldi ama Sinan bir kavalın sustuğu gibi susmuştu,hiç kıpırdamadan duruyordu öylece.Üzerinden kaç yağmur geçti kimse bilemedi.
Sakina gelin olup giderken Sinan yollara düştü.Ama buna rağmen Sakina ile sürekli buluştukları Gola Hemo ya ara sırada olsa gelip bakmayı ihmal etmedi.Balıklar onu ayak seslerinden tanıdı her seferinde. Sinan ın üstü başı perişandı, artık insanların gözünde o bir deliydi.Zaten herkesin aklından memnun olduğu bir yerde akıl neydi ki... Bunu hiç kimse hiç bir zaman sormadı .Deliydi Sinan ve herkes bu deliliğe kanıt olarak ana babasına Sakina diye seslenmesini kanıt gösterdi .Gördüğü her şeye aşkını seslendi... Sakina diye inleyen diwane bir sevgiliye verilecek tek ödül belki de delilikti . Sinan uzun bir zaman sonra ortadan kayboldu.
onu en son görenin sözleri şöyleydi;Sinan'ı Gola Hemo 'nun kıyısında gördüm. Balıklarla konuşuyordu,sonra balık oldu göle bıraktı kendini...
Sakina ise iki yıl dayanabildi . Bir gün öksürürken ağzından kan geldi . Kaynanası," ciğerleri ağzından geliyor" diye yorumladı hastalığını . Ancak Sakina nın öldüğü gün Gola Hemo nun suları üzerinde iki beyaz balığın yüzdüğünü gören çoban, gördüklerine kimseyi inandıramıyacağını anlayınca kavalını eline alıp , Sakina nin ağzından gelecek nesillere ibret olsun diye bu ağıtı yaktı...

Çıme u barkerdış: Nergiz Kahraman
__________________
www.facebook.com/bajarcolig