Kamuoyuna
Dr. İsmail Beşikçi, Çağımızda Hukuk ve Toplum dergisinin, kış-2010 tarihli sayısında çıkan Ulusların Kendi Geleceğini Tayin Hakkı ve Kürtler başlıklı yazısı yüzünden 15 ay ceza almıştır.
Ne yazık ki ülkemizde düşünceyi açıklamak hala suç.
Hala milyonlarca insanın kullandığı anadili yok sayılıyor.
Hala KCK davasında Kürtçe olduğu düşünülen bilinmeyen dil ibaresi kullanılarak bir dilin varlığı inkar edilmeye çalışılıyor.
Biz,
Fikirlerin yasaklanmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz.
İnsana karşı devleti koruyan zihniyetin terkedilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
İsmail Beşikçi nin şahsında, insanların düşünceleri yüzünden yargılanmasını, ceza almasını kınıyoruz.
Eğer İsmail Beşikçi nin söz konusu yazısı suç ise, yazısının altına imzamızı atarak aynı suçu işlediğimizi bildiriyoruz.
3 comments:
Linke imza verdim.Teşekkür ederim.
Sayfamda yan tarafta imza kampanyası sayfasına link verdim.
"Ulusların kendi kaderini tayin hakkı"na saygı duymamak insan olmamak demektir. Ancak, Konu Kürtlerin "ayrılması" gibi bir konuyu içerdiğinde, durum bana göre değişir. Bendeki ilk çağrışım, "sevdiğinden ayrılmak"
gibi buruk bir duygu yaratır ve karşı çıkarım. İşin duygusal yanı bu. İşin akılcı yanı ise, Bu ülkeden Kürtleri çıkar, geriye emekçi aleyhine işleyecek acımasız bir güç potansiyeli kalır. Bu da ayrı bir konu tabi.
Bir de, Ulusların kendi kaderini tayin etmesi hakkını isteme zamanı ve psikolojik atmosfer, emperyalizmin çıkar senaryosuna denk düşüyor gibi. uzun konu, tartışmaya değer.
"İnsan hakları evrensel bildirisi:
Madde 19- Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.
Türkiye 18 Mayıs 1954’te sözleşmeyi onaylamış, 28 Ocak 1987’de de bireysel başvuru hakkını tanımıştır."
Anlaşılan, Dr. İsmail Beşikçi yüklü bir tazminat alacaktır.
Post a Comment