Pages

Apr 20, 2012

Hak, Hukuk ve Gündelik Faşizm

Almanya’daki ırkçıların olay çıkarması sebebiyle Almanya’nın bütün yabancı ișçileri “güvenli bir şekilde” sınır dıșı ettiğini düșünün bir.

 Radikal'de Yusuf Nazım'in bir yazısı

Kürt'tük, Ermeni'ydik, Rum'duk, bize her zaman gitmek düştü
‘Emet’te Kürt işçiler gitti, gerginlik bitti!’ Geçenlerde bir gazetenin başlığı böyle yazıyordu... Kütahya’nın Emet İlçesi Kaymakamı Sefa Güler, okul inşaatında çalışan işçilerle bir grup vatandaş arasında yaşanan gerginlikle ilgili olarak, “Bu işçileri güvenli bir şekilde Kütahya’ya sevk ettik” dedi.

Van ve Erciş’teki depremden sonra çalışmak için Kütahya’nın Emet ilçesine gelen Kürt işçilerle milliyetçi bir grubun kışkırttığı vatandaşlar arasında ‘omuz atma’ gerekçesiyle olaylar çıkar. Bir söylenti yayılır. Kürtler PKK bayrağı asmıştır. Ahali toplanır ve Kürt işçilere saldırırlar. Onları kovalar ve bir binada kıstırırlar. Güvenlik güçleri tedbir alır. İşçiler geceyi karakolda geçirir. Depremin vurduğu Kürt yoksulları, sabah olduğunda memleketleri Van’a geri gönderilirler. Durum böyle; yabancısı olduğumuz bir şehirde ‘omuz atıldığında’, bilinmeyen bir dilde ‘türkü söylendiğinde’ kışkırtılmış milliyetçiliğin körüklediği kalabalıkların oluşturduğu ‘taşkınlıklarda’ bize hep gitmek düşüyordu!


Yukarda alıntılanan yazıda sözü edilmeyen ama aslında konunun kendisinde içkin olan bir problem var. O da șu ilçedeki kaymakam’ın ve polisin, ve bekçinin, ve janadarmanın görevini yapmama, ya da görevini kendi ideolojik ve amaçları için kötüye kullanması. Ve asıl ordan gitmesi gerekenin Kürtler değil Kaymakamın, Polis șefiın, Jandarma komutanın, bu konuda dava açmayan savcının olmasıdır.

Bu yetkili șahıslar eğer bilerek görevlerini yerine getirmemișlerse, bu yetkiyi kendi keyfi inancına göre kötüye kullanmaktır. Bu nedenle bu kișiler hakkında dava açılmalıdır. Ayrıca o sokaktaki gruh ya da grupla bir ilișkileri varsa o grubun “halkı birbirine düșman etmeye kin ve hasetlik çıkarmaya yönelik" bir örgütlenme olarak ilan edilmesi ve bu kișilerin illegal örgüt üyeliğinden yargılanması gerekmektedir.

Yok, gerçekten bu adamlar bütün iyi niyetlerine rağmen ordaki ișçileri koruyamamıșlarsa, bu da adamların bu iș için yeterli bilgi, beceri ve yeteneklere sahip olmadıklarını ıspatlamaktadır ki bu da ișten atılmaları için yeterli bir gerekçedir.

Kürdüz, Ermeniyiz, Rumuz, ve bu ülkenin vatandașıyız. Siktiri boktan da olsa, taraflı hazırlanmıș bile olsa, hala bu yaslara dayalı hak ve hukuğun ișlemesini istemek en yasal hakkımızdır. Bu ülke belli bir grubun malı değildir. Bütün vatandașlarındır. Bize değil görevini gündelik fașizme peșkeș çekenlere gitmek düșüyor. Hem de hapishaneye...

Bi de biraz empati yahu. Düșünsenize, bir an Almanya’daki ırkçıların olay çıkarması sebebiyle Almanya’nın bütün yabancı ișçileri “güvenli bir şekilde” sınır dıșı ettiğini. Demezler mi Almanya’ya ulan senin ne biçim hukuğun var, ne biçim polisin var, valin var, kaymakamın var? Demezler mi senin devletinin de, hukuğunun da, polisinin de, askerinin de ta içine diye? Demezler mi ha?

No comments: