Iki saattir neden Kürtlerin politik alanda demokratik olarak özgürce, korkusuzca, politika yapmaları gerektiğinin sosyal, ekonomik, ve politik temellerini düşünüp yazı yazmaya çalışıyorum. Her kelime, her düşünce parçacığı, her ses ve sesin serbest çagrışımı sanki yüzüme tokat gibi iniyordu. Sanki yazdıklarım yeni, hiç söylenmemiş, kimsenin bilmediği bir şeymiş gibi... Ne diye yazıyordum ki…Herkes biliyor yapılanların yanlış olduğunu. Bilmiyor mu? Herkes biliyor demokratik yollar tıkanınınca dağa vize çıkar. Bilmiyor mu? Herkes biliyor militarism bu problemin çözümü değil. Bilmiyor mu?
Gerçekten inanıyorum en geri zekalısı bile biliyor. Bu nedenle de yazmayı biraktim ve şimdi de niye yazmadığımı yazıyorum. Şu saçmalığı görüyor musunuz peki?
Hayatı Sisyphus’un yaşamı kadar anlamsız ve saçma hale getirdiniz. Küfür bile etmek gelmiyor içimden. Bütün küfürleri de biliyorsunuz. Bilmiyor musunuz? Bütün küfürleri duymuşsunuzdur da. Duymadınız mı?
5 comments:
hocam belki isin en aci kismi da bu zaten. kabul etsin etmesin, herkes icten ice yapilmasi gerekenleri biliyor. ama bu insanlar, "siz hakli olmaniza ragmen, istediklerinizi almayi haketmenize ragmen biz sizi ezmeye devam edecegiz, ve haklarinizi size vermeyecegiz" diyebiliyorlar.
"mülkün adaletin temeli" olduğu her yerde aynı oyunlar sahnede.
Bunların hepsini elbette biliyorlar. Bildikleri için de öyle yapıyorlar. Öylesi onların "doğruları"dır. Kurtlar nden bulanık havayı severse, aynı nedenle işler bu çark.
Bu çark gıdasını adaletten almaz, adaletten bolca sembol alır sadece.
Ap ve AKP zinciri gibi...
yani, kurttan kuzu doğmaz.
selam elestirel günlük abey,
"biliyorlar, ama gene de....." kalibi, bir bakima ideolojinin temel kalibini veriyor....
Kacak iyi yerden vurdun.
Kuskusuz statu qou'yu pekistiren ve besleyen bir umutsuzluk cikarsanabilir bu yazidan.
Benimkisi ise umutsuzluktan ote yilginlikti sanki... Yasamin hani polise gidip bana karakolda iskence yaptilar diye sikayet etmek kadar absurd bir yasama donustugunu vurgulamak icindi bu disa vurum. Ya da bir Turkiye Cumhuriyet'i vatandasinin cumhuriyet bassavcisini halki isyan ve dusmanliga tesvik etmek sucundan dava acmak icin savciliga dilekce vermesi kadar aburd bir duruma isaret etmek icindi...
Saldiray evet mesele de tam o. Bunlarin gucu ve bizim gucsuzlugumuz nerden geliyor peki?Bizim gucsuzlugumuzle onlarin guclulugu arasinda kesin bir korelasyon var. Ve onlarin gucunu onayan bir zavalliligimiz da sozkonusu (Kacak buna deginmisti sanirim)...
Amerika'nin Guney eyaletlerinde zencilerin otobusler'in sadece arka koltuklarina (eger uygunsa) oturabilmesinin legal oldugu vakitler, Rustin Bayer diye biri Martin Luther King'e gider ve herkes gonullu hapse girmek isterse hapishanenin korkulacak yani da kalmaz, yaptirim gucu de...der...Ertesi gun adamlar kuyruga girer karakollarin onunde tutuklanmak icin... Biz de korkumuzdan onlarin dayandigi herseye guc veriyoruz. Aslinda bunun icin artik bir yilginlikla dediydim, yazacagim da ne olacak. Bilmeyen mi var yazacaklarimi sanki...
Post a Comment