Pages

Mar 12, 2010

Aşk ve Acı



Can Yücel’in bu şiirini daha önce hiç duymamıştım. İlişik Yaşayacaksın başlığını taşıyor ve yaşamsal öğütler içeriyor şiir. Diyor ki
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
(…)
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Oldukça şaşırdım.Bu nasıl bir mantıktır? Bu nasıl çıkarcı ve hesapçı bir bakış açısıdır anlamadım. Böyle hesaplarla insan sevebilir mi sahi? Oysaki sevmek böyle hesapların kıyısından geçse bile kendinin inkarına dönüşür. Ötesi de yabancılaşmadır. Ötesi sevgisizlik. Bunun kaçınılmazlığını gören anlayan diğer şairler hiç öyle hesapları önermemişlerdir örnegin. Bu şairlerin sevgiye yaklaşımı ne bir pragmatist hesapçılığı, ne bir arabesk ögeyi, ne de Fuzili gibi mazoşist bir eğilimi içerir. Fuzuli der ki örneğin
Yâ Râb belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
Nazım ne demişti Tahir ile Zuhre meselesinde ,

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Neruda’ya Aragon'a bakarsanız acıya gönderme “mutlu aşk yoktur” da anlama bürünür, çünku sonra diyecektir ki ama bizim aşkımız yine de vardır.

Daha da günümüze geldiğimizde Murathan Mungan soruyla yaklaşır aşk ve acıya.
“Ah hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden” der. Belki aşığı öldürmeden aşk mümkündür (ve hatta “mümkün olmak zorundadır” diye iddia da edebiliriz) ama acıyı göze alamayacaksan aşk gerçekten mümkün değildir.

Sözün kısası, Can amca olmamış bu, olmamış…

17 comments:

zihni said...

Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
(…)
Çok sevmezsen, çok acımazsın


Bana pek tuhaf gelmedi.
Neden?
Dindar insanlar "sadaka" sistemini çok yüceltirler. İlk bakışta yoksulu sevindirme gibi bir duygu yaratır. Ancak, özünde sevap kazanarak cennete yol acmak güdüsü duygunun merkezinde olduğunu düşünüyorum. Bana göre, ben o sevaptan eksik kalayım, hak ettiysem cehenneme gideyim ama, çevremde yoksul olmasın. Yoksul olmazsa günah da işleme koşulu kalkar ya.....

Yani, yoksul yoksa sevap kaynağı kurumuştur. Oysa acıma ve acındırma insanlar arası ilişkilerin yan ürünü olmasın. Doğayla insan arasındaki koşullar insanın manevi yanını yeteri kadar işlerlik kazandırır.

Şiire tekrar dönersek,
şair çok sevmeye karşı değil burada, sonuçtaki acıya karşıdır.
Acıyı yok etmek için her yol mübah olmalı:)

Ebru said...

Sabah ilk gördüğümden beri yazayım diyorum vakit bulamadım:)

Canınız çok yanınca serzenişlerde bulunursunuz ya bana öyle geliyor bu şiir tamamı düşünülünce. Tuhaf bulmuyorum o nedenle de. hesaplaşmalı bir sevmenin ötesinde ders çıkarma gibi geliyor. bu dersi çıkartabilen birininse o hesaplar konusunda başarılı olacağını sanmıyorum. Yani her sevişi yine çok ve yine acı veren türden olacaktır.
Belki Can Yüceli sevmemden tarzını biliyor olmaktan kaynaklı yorumum ama olmuş gibi geliyor bana sevgili EG.
Daha ferah bir zamanda daha iyi ifade edebilirim düşüncemi sanırım.

Ebru said...

Hayal kırıklığı ve beklentilerin düzeyi arasındaki bağlantı belki?

Tolga said...

I wholeheartedly agree with you on this.

Tolga said...
This comment has been removed by the author.
seyyarat said...

Bu şiir aslında benim yaşımdaki insanların yaklaşık iki üç yıldır olabilecek her yerde defalarca paylaşıp yaa öyle işte bağlanmayacaksın sonra senin canın acır mesajları verdikleri bir şiir.
Ben de her seferinde yahu olur mu öyle şey der dururdum sonra bıraktım. Ne halleri varsa görsünler dedim. Az sevsinler, az sevilsinler bilemesinler.

Bir de ilk yorumu anlamadım ben söylemeden geçemeyeceğim.

zihni said...

İlk yorumu ben de anlamadım doğrusu:))
nasıl yarım bırakılmışi iki konu arasında bağlantı kurulmamış, ortaya idda diye fırlatılmış bir parça sanki...

içeriği bende duruyor, kısa zamanda bağ kurlucak, sağol seyyarat:)

Eleştirel Günlük said...

Hayal kiriklikleri, beklentiler, yeniden canin yanmamasi ve benzeri her ne ise de sonucta cikarilacak ders ya da ana fikir ya da tavsiye-oneri(he he lise edebiyat derslerini getirdi aklima ana fikir falan) bu degil, olmamali diye dusunuyorum. Yani sair sairligine dayanarak bi de ogut vermeye kalkisinca bir sorumluluk da ustleniyor tabii.

Yani benim demek istedigim askin ve sevginin hesapsiz kitapsiz olmasi gerekliligidir. Bu aci icin de gecerli ekonomik kosullar icin. Hollywood'da gelisen bir gelenek var prenuptial agreement diye geciyor. Legal olarak parasal anlasmalar yapiliyor evliliklerde, birlikteliklerde. yahu aklim almiyor benim bu ise. Secdigim insanin benim param icin birlikte olup olmadigini dusundugum surece nasil teslim edecegim yuregimi ona... Bu kontrollu iliski sevgiyi degil baska bir seyi belirler gibime geliyor...

hele hele ya o beni benim onu sevdigim kadar cok sevmezsse gibi denklem hic olmuyor. ben ne yapayim yani. Umarim ben de ilk yorumdaki gibi ne dedigi anlasilmayan bir yorum birakmadim :-) (Pardon Zihni hoza, takiliriz artik sana biraz)

Unknown said...

Kotu yazmisim ve bir suru yazim hatasi var. Affola...

EKMEKÇİKIZ said...

Eleştirel,
Şiirin iki-üç dizesinden alıntı yapılınca, bütünündeki özellik ve yapıyı bütünleyen düşünce kaçmış, sanırım.

Bakın, o alıntının altında ne diyor?

""""""
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
"""""""""""

Bunlar sizin hayat düşüncenize çok aykırı olmasa gerek...
Ne dersiniz? Bir de bu açıdan bakılamaz mı?

Eleştirel Günlük said...

Ah ah Ekmekcikiz o dizeler daha kotu ve baska bir(hatta birden fazla) problemi iceriyor. Sevgi iliskisini nesnelestiriyor. Insan sevgisine (sevgilinin yasamina, vucuduna, kararlarina, bagimsizligina degil ha) yasadigin sevgi duygusuna nasil sahiplenmezsin. Bu benim yasadigimdir. Hatta Nazim'in elma analojisindeki gibi elmanin beni karsilikli sevmesinden dahi bagimsiz bir seydir. Yani tabii ki sevgiliye malinmis gibi, kartvizitinmis gibi davranmayacaksin. Ama inan bunu bile adam akilli diyememis Can amca. Kendi icinde celisik. diyor ki "senin degillerMIS gibi davranacaksin" ne yani mis gibi yapacaksin ama ozunde de senin malin bunlar. Oyle mi? Umarim anlatabildim...

zihni said...

Nerde kalmıştım?

En baştaki kopuk yorumdaydım:
Yoksul olmazsa sevap kazanma nedeni de kalkacağından, "yoksulluk sistemi ve yoksul sayısı) yaşatılmalı" gibi bir anlayışla,
"ben aşk tadacağım diye birinin acı çekmesinin özümsenmesi" arasında bir fark yoktur.

Yoksul acı çekerken benim sevap kaznmam nasıl ki bir çeşit sadistliğe kaçıyorsa,

kapıp koyverilen birinin aşkı için acıyı meşrulaştırmak aynı şey.

Bieber acısı iyidir bir yere kadar iştah açar ama, midede ülser yapmaya başladığı an, artık o biberi yemeyeceksin.

Acı biber yemeyeceksin mesela.
O mideyi yakarsa kırılırsın.
(…)
Çok yemezsen, çok acımazsın.


durumu kurtardım biraz:)

zihni said...

Zihni hoza, takiliriz artik sana biraz

Takıl bana hayatını yaşa E.Günlük Kardeş:)

Eleştirel Günlük said...

:-))) Zihni hoca yok valla hala kurtaramadin durumu. Mesele bulanik... Yahu aciyi kimsenin akladigi yok. Acisiz iliski en ideali en istendigi, belki de en sagliklisi (yani kimselerin birbirini kirmadan incitmeden sevmeleri ya da ayrilmalari gibi). Ama acinin mesrulastirildigi da yok, olmazsa olmaz bir oge gibi muamele etmek de yok. Iste onun icin aslinde benim dedigim gibi bunlari dusunmeden hesaba katmadan girersin iliskiye. Cikti mi o zaman bakilir caresine. Asil mesrulastirma siirde sozu edilen heaplarla iliskiye baslandiginda oluyor gibime geliyor. Senin ornegin din yanini da (biraz acimasiz olacak ama) Seyyarat'a havale ediyorum. Kolay gele. keh keh keh.

seyyarat said...

Burada bizim yahu öyle şey olur mu hiç dediğimiz sevginin acı çekmemek için belirli bir seviyede tutulması gerekliliği idi. Ben hala bununla yoksul olsun ki biz de sevap kazanalım eleştirisini bağdaştıramadım. Gerçi o durumun bu manaya geldiğini düşünmüyorum ama o kısma girmek gereksiz sadece hala bağlantı kuramıyorum :) EG de kuramamış. Zihni Bey yoruyoruz ama nedir anlatmak istediğiniz?

suzan sarı said...

"mutlu aşk yoktur" aragon'Un bi şiiridir?

Eleştirel Günlük said...

Suzan Sari cok tesekkur ederim duzelttigin icin...