Pages

May 15, 2011

Içimdeki Yangın - Incendies



"Savaşın dini imanı yok!  " Filmin yarısından sonra kafamda habire yankılanan buydu. Aslında filimde bir çok tema var ; aile dramı, gerilim, giz ve labirent vari őykűleme, vb. Ama merkezdeki tema dinsel motivasyonun ateşlediğ acımasız, dinsiz ve imansız bir savaş. Adı Fransızca incendies, őnce Ingilizce sanmıştım. Fransızcadaki anlamı yangın. Tűrkçe’ye içimdeki yangın diye çevrilmiş. Eski Tűrk filmlerinin ya da arabesk filimlerinin adını çağrıştırıyor. Bu çağrışım olmasa hiç fena bir yakıştırma değil aslında.

Film bir çok açıdan gűzel. Oyuncular, kamera, senaryo. Bi kusur bulamadım valla. Hatta hatta bazı soyut temaları sinemanın gőrsel dilini kullanarak o denli gűzel veriyor ki. Őrneğin otobűsdeki toplu katliam, katliamdan sonra benzinin dőkűlűşű, o andaki sessizlik korkunç derecede başarılı işlenmis. Sonraki sahnede annesine koşan çocuğun duygusuzca őldűrűlűşű iyice sarsıyor insanı. Ki genelde filmlerde çocuklar őldűrűlmez. Belki bu işin uzmanları kusur bulur ama ben bulamadım doğrusu. Ve en iyi yabancı film ődűlűnű alamayaşının sebebini oldukça merak ettim. O yıl o ődűlű alan film bundan daha mı iyiydi yoksa başka faktőrler mi etkiledi? Kimbilir? (o yıl ődűl alan filmin hangisi olduğunu bilerek araştırmıyorum ki şu an yazacaklarımı etkilemesin diye)

Filmde beni en çok etkileyen şey űlkenin neresi olduğunun verilmeyişiydi. Ortadoğu’da bir yer ama neresi belli değil. Bu őnemli bence; bu hem savaşın politik yanını hem de bu politik yanın taraf tutmadan verebilmesini sağlıyordu. Yani hiç bir gruba őzel bir kin ve nefret uyandırmadan sadece savaşın ne mene bir şey olduğunu işliyordu…

Filmin beni etkileyen bir diğer yanı, zamanın (şimdi ve geçmiş) içiçeliğinin verilişiydi. Őyleki bazan zamanda kaybolduğunuz da oluyor. Bu izleyicide yaşananın geçmiş bitmiş duygusunu yaşamasına izin vermiyor. Yűreğinizde savaşın yarattığı acıyı hep hissediyorsunuz. Film bittiğinde bile yaşadığınız o acı bitmiyor.
Yani dostlar dűnyamızın dőrt bir yanı savaş ve zulumla çevriliyken bizi bir tűr uyuşturmaya tabii tutan Holywood’un ve burjuva medyasının eğlence ideolojisi nden mideniz bulanmışsa bu filmi izleyin derim. Gerçeklikten kopmak istemiyorsanız, bu filmi izleyin derim . Sinemanın sadece bir eğlence aracı değil bir sanat; verili gerçekliği aklın, gőzűn, ve gőnlűn eleştirel sűzgecinden geçiren yaratıcı bir eylem olduğuna inanıyorsanız ve bunun desteklenmesi gerektiğini dűşűnűyorsanız, bu filmi mutlaka izleyin ve insanlara da tavsiye edin…

20 comments:

chtrtm said...

Kaç vakittir izlenecekler arasında bekliyordu. Tam da film izlemek için eldekilere bakınırken iyi denk geldi yazın.

Eleştirel Günlük said...

Merhaba, umarim begenirsin.

SentiuS said...

Takibindeydim filmin, hazır bekliyordu ama biraz daha bekleyecek izlenilmek için...
Tavsiye etmek yerine birlikte izleyebilmek için ama sadece...

Ebru said...

Merak ettim senin tavsiyen önemlidir:)

Eleştirel Günlük said...

SentiuS birileriyle izlemek daha zenginlestirici olabilir.

Eleştirel Günlük said...

Ebru tesekkur ederim ovgun icin. Eminim begeneceksin...

Tabula Rasa said...

tam da birkaç gün önce izlemiştim, yorum yazmadan geçemedim. Son zamanlarda birçok film izledim, oscar ödüllü olanlar dahil, çoğu bu filmin yanından bile geçemez bence. Bir de sonradan filmin hangi ülkede geçtiğini birtürlü hatırlayamamıştım, bilinçli olarak verilmediğini sizin yazınızı okuyunca anladım, bu da benim için filmin değerini daha da artıran önemli bir ayrıntı oldu. Teşekkürler...

Eleştirel Günlük said...

Tabula Rasa merhaba! Benim hic bilmedigim gizli ziyaretcilerim varmis gibi geldi. Yahu arada bir soyle ses edin. Iyi geliyor...

SentiuS said...

Daha hiç yorumuna benimde rastlamadığım ama takipte olduklarını bildiklerim var... :))

Eleştirel Günlük said...

Sagol SentiuS! Tesvik et seslensinler arada bir...

Tabula Rasa said...

Merhaba öyliyse :) Gizli gizli dolaşıyorum buralarda evet :P Şaka bir yana bloguma pek yazmasamda, takip edilmeye değer arkadaşları okuyorum, dolu dolu bir blog burası. Ellerinize ve aklınıza sağlık... Sevgiler

Eleştirel Günlük said...

Tesekkurler Tabula Rasa..Ben de sizi takibe alayim o halde. Arada bir rahatsiz ederim artik... :-)

Tabula Rasa said...

Estagfurullah yahu. Hoş gelişler ola :)

Anonymous said...

"yer" adını ismini cismini vermemesi cidden güzel olaymış. samimiymiş o zaman gerçekten. (bir de izlemek lazım)

Eleştirel Günlük said...

Kareemoff coktandir yoktun ortalarda. Hosgeldin.

Anonymous said...

Hoşbulduk E.G.

Bakıyorum bloglara (çok sık olmasa da).

Nasılsınız, buarada.. ?

Eleştirel Günlük said...

Eski canliligi yok bloglarin. Aslinda bu konu yeni bir yaziyi hakkediyor ya neyse. Arada bir ses et ugradiginda...

zihni örer said...

"savaşın dini imanı yok"

aşkın da....

bu yüzden "aşkta ve savaşta her yol mubah" denmiş.

Eleştirel Günlük said...

o "her yol mubah"i hic sevmedim valla...

chtrtm said...

alk ve savaşı aynı cümle içinde bile sevmek mümkün değil ki yolları bir ve mübah olsun