Umutlu olma çabasında ben de kendimi avutup duruyordum: Insanlarımız öğreniyordur. Insanlarımız demokrasinin ne mene bir şey olduğunu deneyimlerinden ögreniyordur en azından diye umutlu olmaya-kalmaya çalışıyordum. Hepimiz Hrant’ız az buz bir şey miydi? Ne irtica ne cunta diyen sesler küçümsenir bir şey miydi?
Yanılmışım! Beni gidi umut budalası beniii!!!
Şu Kürtleri meclise sokmamak için nasıl da dost-düşman herkes hemececik kardeş oluverdi böyle! Nasil da populist-oportunist, islamcı-laikçı, Kemalist-Marxist, kapitalist-feodal ve sosyalist, Feminist- patriarşist hemencecik bir bütün oluverdi.
Bir de ülkenin bütünlüğünün tehdit altında olduğundan dolayı kaygılıydınız öyle mi? Yok yok en bölünmez ortak paydaniz , ırkçilık, varken kaygılanmanıza gerek yok…Kimse sizi bölemez. Demokrasi bile… Siz en eşitlikçi demokrasilere bile en totaliter rengi verebilme yetilerine sahipken kimse sizi bölemez, kimse sizi demokrat yapamaz, kimse sizi daha da körleştiremez, kimse sizi daha aptallaştıramaz.
Gerçekten bu denli kör mü etmiş sizi bu ırkçılığınız?
3 comments:
maalesef türkiyede gerçekte yaşananların farkında olan kesim son derece azınlıkta. nedeni de belli, kendi bağımsız düşüncelerini oluşturmak için okumak, sorgulamak, düşünmek gerekirken, çoğunluğa katılıp, toplumsal isterilerimizi paylaşmak daha kolay ve keyifli geliyor.
azınlığın, çoğunluğun iyiliği için, çoğunluğa karşı mücadele verdiği bir ülke işte türkiye...
herkes; işine geldiği zaman 'demokrat' bu ülkede, maalesef.
Diğerlerini anladım da, marksist ve feminist kısmını anlayamadım. Bu ülkede yaşayan feminist ve marksistlerin kürtlerin mecliste temsiline karşı çıktığı sonucuna nereden vardınız? Farkına varmadan siz de herkesi "ötekileştiriyorsunuz" dikkat!
Post a Comment