"Vedalaşmaların ilmini yaptım ben,"
Sürgünlerin uzmanlığını.
Bir vapur nasıl kalkar bir limandan.
Tren nasıl acı acı öter, öğrendim.
Yıllarca mektuplarla yaşadım
Kaçak tütün, yasak yayın
Larla beslendim
Unutmadım. Unutmadım.
En çok yelkenleri özledim
Bozkırın buzlu yalnızlığında
Dağlar yoktu, dağlar yoktu,
Rüzgarlara yaslandım.
Çılgın mıydım, tutsak mıydım
Yüreğinde karanlığın?
Kan kurudu-
Ben gül oldum açıldım
Cevat Çapan
6 comments:
Guzel siir!
Kis bitti mi, yoksa yeni mi basladi? Kapiyi bir kez mi calar kis?
vedalaşmanın ilmini almadan, ayrılan trenlerin-vapurların seslerinden türeyip yüzümüzü çizen pençelerin verdiği acıyı duymadan, biraz daha mektuplara sarılıp biraz daha tutsaklıkla demlenmeden kış hitam bulmuyor o zaman.
bitti sandıklarımızda da kış eşikte bekliyordur da gitmiyordur belki.
kurban-ı kamilliğe ermeden biz, azad yoktur belki kıştan.
Sadece merak, Banu Osmanlica mi calisiyorsun? Hep onu fisiltiyla diyorum; Osmanlica simdi kullandigimiz ne oldugu belirsiz dilden daha iyiydi, iyidir. Daha zengindi. Fisiltiyla diyorum cunku fasistler beni kendilerinden sanabilir diye korkuyorum...
ahah. fısıltıyla cevaplayayım ben de :)
türkçe neden kullanmadığımı soranlar da oluyor bazen. ben karışık kullandığımda. ama işte bu soruydu mantıklı olan.
ifade etmek istediğim şeyi aklıma ilk geldiği keliemyle olduğu gibi kullandığımda böyle oluyor. o arapçadan gelen tamlama üretmeyi çok zevkli bulduğuman sırf.
okumalarda yabancı duymamak adına arapça ve osmanlıca ders aldım evet. arapçayı tamamlamadım, bıraktım yarımlığı osmanlıcayı kurtardı.
ama bu tamlamaları osmanlıca olduğu için kullanmıyor olduğum cümlelerimden okunuyordur umarım ki,ilk bloğumda çok bunalmıştım faşist (ve kesinlikle dikkatsiz) okuyucu bombardımanından :)
kacaklara siir.....
capan'i bulup okumak lazim demek ki....
Bir yuzdeyuzantifasist 3K olarak Osmanlica bilmeyi isterdim ben de :)
Belki birgun vakit ve firsat bulup calisirim, kim bilir...
Post a Comment