Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Kartal'daki liselere ücretsiz dağıttığı Ermeni sorununu anlattığı iddia edilen kitap aydın ve entellektüelleri (Ece Temelkuran, Orhan Pamuk, Uğur Dündar gibi) ırkçı ve ayrımcı ifadeler ('İçimizdeki şeytan', 'gizli Ermeni' 'kansız', 'soysuz' ve 'zıpçıktı besleme kalem takımı' gibi) kullanarak hedef gösteriyor.
Sonra da insanlar kaygılanınca birileri buna paranoyaklık diyor. Paranoya kaygı ve korkunun gerçeklikle ilișkisi olmaması durumda paranoyadır. Insanların hedef gösterilip, suikastlere kurban gittiği koșullarda yașanan kaygı ve korkular paranoya olamaz.
Ha duydunuz mu Adana Pozantı cezaevinde olanları yazan gazeteci de tutuklanmıș?
2 comments:
"paranoya" olmadığını hedeftekiler de biliyor, hedef gösterenler de. herkes birbirini çok iyi tanıyor. ancak, 3. kişi dediğimiz örneğin avrupalı karşısında ya da "medeni ortam" saydıkları tv. ekranında tartışırken, asıl inkar orada gerçekleşiyor. paranoya teşhisi orada konuluyor. "ben dindar nesil iken" başlıklı bir yazı hazırlıyorum. yazı uzayacak gibi duruyor da ondan yayınlayamadım. ben dindar nesil iken, benim inandığıma inanmayanların "insan olmadığını" şiddetle düşünüyordum.
egemen bağış ingiliz gazeteciyle tartışırken, hapis yatan gazeteciler sorulduğunda, "Onlar Gazeteci Değil Tecavüzcü!" diyebiliyor! iğrenç bir yüssüzlük
Cok onemli bir bir bulgu/vurgu bu hocam "benim inandığıma inanmayanların "insan olmadığını" şiddetle düşünüyordum". Fasist Ideoloji kendisine inanani korlestirdikce beslenen bir canavar.
Sahi o Egemen Bagis'daki yuzsuzluk ne oyle. Bu bilgi caginda, yani her bilgiye bu denli erisilebilinirken neyi nasil inkar ediyorsun, ustune ustluk dupeduz yalanlarla sivamaya calisiyorsun sen yahu. Sasakaldim valla.
Post a Comment