Pages

Oct 1, 2007

Eleştirinin Ahlakı

Çarpım Tablosu Orhan Pamuk ile ilgili yazısında diyor ki “Orhan Pamuk'u elestirmek her zamankinden daha zor; cunku boylesi bir elestiri Turkiye’de sagdan sola kadar bulasmis gerici milliyetciligin eline verilecek bir koz haline gelebilir.”

Çarpım Tablosu doğru söylüyor. Kaygılarında da haklı... Uzun süredir ara ara kendi kendime sorduğum ama belli bir yerden sonra tıkandığım bir şey bu. “şimdi bu şunun elinde koz olur”, “şunu eleştiren ben olmamalıyım”, “şunu eleştirsem, şu taraftan mışım gibi algılanır mıyım?”

Sahi var mıdır bunun ahlakı ya da zamanı? Ahlaksızlık mıdır zamanı değil diye susmak? Asıl kötü adamın yanındaymışım gibi algılanırım diye susmak, susmak değil aslinda, söylememek gördüğünü ve düşündüğünü? Şunun bunun eline koz vermiş olmayayım diye susmak?

Birisi kalkıp yahu sen tarafsızlık mümkünmüş gibi bir varsayımdan hareket ediyorsun bu yüzden de böyle ortada kalmışsın demesin ne olur. Benim sancım da taraf olduğumla ilgili zaten.

2 comments:

Tolga said...

Sevgili EG,
Gerci sen benim kaygilarimi yazmissin; yani ekleyecek cok sey yok.
Susmak neden cevap olmasin? Burada "susmak"i, korunmasi gereken bir Statuko'nun devamliligi icin kendimizden yaptigimiz bir fedakarlik olarak da nitelendirmiyorum. Konusulan sonucta bir "soylem"in yorungesinde donecektir. Akademik ortamda bir sinifta mi, yoldasimla tartisirken mi; sokaga cikip, genele tartisirken mi, poliste sorgulanirken mi? Eyledigimde ya da eylemenin ozel bir ani olarak soyledigimde bu saydiklarimin herbirinin farkli bir duzlem oldugunu akilda tutmakta fayda var.

Bence en buyuk ahlaksizlik "dogrucu Davutluk"tur. Soylenen ya da eylenen kendi lokalinde "olumlu" iken; icinde bulunan durum diger mekanlarla iliski icindedir. Bundan eyledigimiz, "kurallara" bagli bir etik'e dayali olmamali bence. O sembolik kurallarin koptugu yere yerlestirebilmeliyiz durusumuzu.
Bu konusmayi gerektiriyorsa; konusmaliyiz da; ama konusurken neyi referans aliyoruz? Konusurken direkt Yasa'yi referans almak ve Yasa'nin kendinin bosluklarla cevrili oldugunu gormezden gelmek sinikce bir tavir olurdu.

Eleştirel Günlük said...

Tolga sagol yanitin icin. Poliste susmak, ya da ezilenin susmasi bir ciglik da olabilir ve bir tokat gibi patlayabilir de ezenin yuzunde. Benim asil tartistismak istedigim en ozelinde senin Orhan Pamuk ornegin aslinda. Yani simdi Pamuk'u itin kopegin agzina pay verecegiz diye elestirip elestirmeyecegimizin catiskisini yasamaktan sozediyorum.Ya da statukoyu elinde bulunduranlar butun vargucleriyle var olan butun aygitlariyla ilerici hareketleri karalama kampanyalari baslatmisken, bizim elestirimizin neligini ve ahlakliligini tartismak istiyorum aslinda.