Pages

Feb 27, 2008

Ya!



Ya Bülent Ersoy özür dilerse!

9 comments:

Anonymous said...

Demokratik tavrını ortaya koymuştur. Bu tavrı ortaya koyabilecek sanatçıların varlığı önemli.

Tolga said...

Dilesin, farketmez. Ozur dilese bile, soylenmesi gerekeni soylemistir; sonrasinda bunu zorunluluktan dilemek zorunda kalmis olacaktir.

Bulent hanim, delikanli insan, dogru olani soylemis bir kere. Halkimiz da onu hor gorecek ve fasistlere yem olurken, alkis tutacaksa; o zaman kendi sagligini dusunmesine ve yalan yollardan da olsa kendini savunmasina saygi duymak gerekir.

Galileo bile dunyanin yuvarlakligindan engiziyon mahkemeleri onunde vazgecmek zorunda kalmisti!

Anonymous said...

Bence de özür dilese bile çok da kötü olmazdı, o lafları söyledi bir kere, ve içinden gelerek söyledi. Ama özür dilememiş, hatta laflarımın arasındayım demiş.

Eleştirel Günlük said...

jörmungand tesekurler. Cok iyi demis valla. Destekleme kampanyasi baslatilmali bence. Yalniz birakilmamali...

Anonymous said...

özür dilemesi bence, durumu degistirirdi.dikkate aliacak bir sey kalmazdi.oysa bir cesit korkuyu kirma hamlesi gibi bir sey oldu söyledikleri.basin aciklmasinda insanlar korkuyorlar, demis. demekki ne dediginin gayette farkinda. daha kötüsü ise, özür dileyip dilememesinden ayri olarak, "yanlis anlasildim, söyle demek istemistim" moduna girmesi olurdu. olmadi.yanlisim varsa asin beni dedi.ersoy, hem cinsiyetci hemde irkci söylemin (ki ikisi her zaman icice) bütün saldirganligini üstüne cekecek bir konumda. üstelik candamarindan vuruldu bu söylem simdi.okur mektuplarinda görülüyor bu saldirganlik.hadi buyurun bakalim.

Eleştirel Günlük said...

Kacak seninle hem fikirim.

Anonymous said...

Bulent Ersoyun fezlekesini hazirlayan savci meslegini zevk ve sevk ile yapiyordur.
Ama hani olaki biri ona "Tuzla tersanesinde birkac haftada duzinelerce gariban oldu... bi fezlekede buna yazsana" dese ne zevk kalir ne sevk.
***
Bu nedenle Savcilik en saygi duydugum meslektir.

Ali said...

ben dilemesini beklemezdim, bulent ersoy kimi zaman konusurken araya uydurmasyon osmanlica kelimeler koyuyor olabilir, ama ne soyledigini bilir ve soylediginden hayatta geri adim atmaz.

yalniz benim kafayi taktigim mevzu bu askerlikle ilgili konularin (vicdani ret, 318, vesaire) ustune erkeklerden cok kadinlarin dusuyor olmasi; perhian magden bunlardan biriydi. erkeklerden bu kadar kuvvetli ses cikmiyor mu, yoksa ben mi duymuyorum sadece?

acaba kadinlarin icindeki anac duygular mi kabariyor sehit haberlerini aldikca? ya da askerlik yapmanin zaten sisirilmis erkek kimliginin bu kadar onemli bir parcasi oldugu ulkemde bu konuda ters konusmanin onurlarini zedeleyeceginden mi korkuyorlar erkekler...

Eleştirel Günlük said...

Ali cok guzel ve hakli bir soru? Ne dusunuyorsunuz arkadaslar?