Bir arkadaşım Şevval Sam’dan söz etti geçenlerde. O kim yahu dedim. Leman Sam’ın kızı deyince ancak bağlantı kurabildim. (Biliyorum ben bayağı uzak kalmışım gűndelik kűltűrden). O zamandan beridir YouTube aracılığı ile dinliyorum Şevval’ı. Şu linkte “Divane Aşık gibi” tűrkűsűnű Orhan Hakal ile söylűyor. Sonra da başka bi Karadeniz tűrkűsűnű (tabancamın sapını gűlle donatacağım) söylűyor.
Defalardır dinliyorum. Bir insan bu kadar içten ve bu kadar gűzel mi söyler bu tűrkűleri! Karadeniz’i faşist tiplerle ve linçlerle anmaktan uzaklaştırıyor insanı. Öyleki Karadeniz’i, horonu ve o arı insanlarını yeniden sevebilirsiniz. Şevval’ın yűzűndeki o içtenlik, sadelik, yalınlık, yapmacılıktan uzaklık, insan sevgisi ile dolduruyor insanın içini, gűlűmsemesi ise yaşama sevinci… Işte tam bu anda Kant giriyor devreye ve diyor ki işte yavrucuğum gűzel bu. Tűrkűnűn, tűrkűcűnűn, tınının, insanın, ve hatta kadının gűzel oluşu bu.
Şevval sen çok sağol emi…
10 comments:
Kant'a ve size katılıyorum, efendim!
:)))
Tesekur ederim efendim...
Ben de Kazım Koyuncu ile olan türkülerini çok beğenirim. Hatta annesiyle de çok güzel söylüyor. Cidden çok da güzel bir kadın:) katılıyorum.
tanrı da ademin kulağını çekmişti, o hoş bir şey değil o güzel bir şey demişti ama adem güzelliğe değil de hoşluğa kapıldı işte---
adem hoşaftan ne anlar suyunu içer elmasını bırakır---
Dinlediniz mi bilmiyorum ama Galevera Dersi'ni de mutlaka dinleyin derim. (Koyverdin Gittin beni)
Ebru sagol. Ilk firsatta dinleyecegim. Hatta gelevera deresi'ni youtube'da buldum dinliyorum simdi...
"adem hoşaftan ne anlar" :-)
şevval çok tatlı çok samimi birisi , bir konserine gitme fırsatı bulmuştum..
güzele bakmak sevaptir, zati....
sevval'in "hey gidi karadeniz" yorumu da güzel valla....
Kacak iste tam o "sevap" transendental bir deneyim oluyor Kant amca icin... :-)
Post a Comment