Radikal’de Yıldırım Tűrker’in tanıtım yazısına yorum yazanlardan biri şőyle anlatmış Atatűrk algısını.
En çok kanımı merak ederdim ilkokula yeni başladığım sıralarda. Hep bir bıçak alıp, küçük bir çizikle kanımı görmek isterdim. Kanımın sadece kırmızı olmadığından ve içinde bir sürü sim olduğundan da emindim. Simlerin onu yaldızlı kırmızı yaptığını ve parlak göstediğini düşünürdüm. Sonra birgün burnum kanadı ve büyü bozuldu, sıradan kırmızıyla yüzleştim. Asil kan hikayesiyle büyürken, ilk golümü yemiştim.
Ben de hep korkardım Atatűrk'ten. Hep bizi izlermis gibiydi o çatık kaşlarıyla. Allah mı daha korkulması gerekendi Atatűrk mű diye kavagaya bile tutuşmuştum bir çocukla. Ben Allah daha korkunçtu diye dűşűnűyordum yine de. En azından Atatűrk’ű gőrűyordum diye dűsűnműş olmalıyım diye duşűnűyorum şimdi…Ben diğer bir çok çocuğun aksine őcűlerden, hayaletlerden korkmadım. Ben en çok Allahtan koktum, bir de Atatűrkten. Sonra bűyűdűm. Sadece her ikisini değil onlara tapanları da sevmez oldum.
Sahi niye içine ettiniz çoçukluğumun ulan…Niye? Bir Atatűrk vardı karabasanlarımda bir de ne olduğunu bilmediğim Allah.
Ha bir de kanımın kutsal olduğuna inanırdım, taa ki Kűrt olduğumu őğreninceye kadar…
13 comments:
ben az konuşan çok yorulan biriyim
şarabı helvayla içmeyi severim
hiç namaz kılmadım şimdiye kadar
annemi ve allahı da çok severim
annem de allahı çok sever
biz bütün aile zaten biraz
allahı da kedileri de çok severiz
Sagolasin Arkadas Ozger'in bu guzel siirini hatirlattigin icin anonim arkadas.
Alemin tapınak zannettiği bir yerin karşısında olan ofisteyim. Okuyunca bu konudaki bir söylemim yüzünden soruşturma yediğim günler geldi aklıma. Midem bulanıyor taş yığını obsesiflerini her yanımda görmekten..
Sagolasin Banu,
Ilkel bir rituel bu cagdaslik kostumlerine burunmus.
eline sağlık hocam yazı çok güzel olmuş. geçen benim de aklıma ilkokul türkçe kitapları geldi. ilkokullar 5 senelikken milli eğitimin tek tip ktaipları vardı, illa üstünde bir atatürk resmi 1'den 5'e kadar giderdi.
içinde okuma parçaları olurdu, kimin yazdığı belli olmayan. atatürk'ten bahsederlerdi. bir gün yolun ortasında oynayan çocuk çekilmemiş, atatürk'ün arabası geçememiş, atatürk'ün şöförü çocuğa tokat atacakken atatürk "bu çoçuk türkiyenin geleceiğ, ülkenin geleceğine tokat atılır mı" demiş sonra ingiliz kralı dolmabahçeye tekneyle çıkarken eli yere değmiş elini birşeylere silerek temizlemek istemiş, atatürk "memleketimin toprağı temizdir elinizi kirletmek" demiş. sonra bir sınıfta sornuş "türk'ün dostu kimdir" diye, "türk'ün türk'ten başka dostu yoktur"a gelmiş.... hatta en abartısını hatırladım şimdi, yalan yok, valla böyle bir hikaye vardı. atatürk bir davet verirken sosyetik davetliler biz atamızı böyle severiz, şöyle severiz felan diyorlar. bunun üzerine atatürk tabancasını çıkarıp beni en çok seveniniz alsın kafasına sıksın diyor. sosyetikler buz keserken arkalardan bir mehmetçik peydah oluyor, atanın elinde kapıyor silahı kafasına sıkıyor, ama sonra silah boşmuş felan da filan... yuh artık yuh oğlu yuh. propagandanın doktrinin bittiği noktada sevdim ben talim terbiye müdürünü...
Cok sagol Saldiray! Simdi dusunuyorumda, sacma falan ama amacina iyi hizmet eden constructivist aygitlarmis bunlar. Mesela amac senin ya da benim ya da cocugun soylenen masallara inanmasi degil, bu masallarin ve mitlerin cocugun algi semalarinda kalici bir yer etmesi ve yasam boyunce ogrenilen sosyopolitik degerlerin bu semalara uyup uymama sinavindan gecip kisinin inancini, politik gorusunu belirlemede onemli bir rol oynamasidir. Yahu bak buna guleceksiniz ama bir cocuk vardi ben lisedeyken (bakin lise yahu ilkokul degil) anasina kufur etsen alinmazdi ama Ataturk'e laf soylesen cinayet isleyecek kadar kizardi...Iste totaliter beyin yikamalar genelede uc ayri sonuc verir: 1) yukarda soz ettigim gibi gercekten kopuk salak bir sey olup cikiyorsun. 2) duyarsislasiyorsun ve kiyamet kopsa hic bir kilin kipirdamiyor ve 3) ben gibi karsici oluyorsun. Ve memleketin sosyal-populasyonuna bakinca da 1 numara olanlarin3 numara olanlardan sayica cok fazla oldugunu gosteriyor.
Eeee yahu ben ne diyecektim. Valla ben ne dedigimi biliyormuyum ya!
hatırlarım, daha ilk-okulda bize şarkı sözleri ezberletirdi. Zihnime o kadar kazınmışlardı ki. Hiç unutmam, 'Uygarlık savaşında her gücü o aşıyor' denirdi, şarkının bir yerinde..
Daha sonra resmi tarihin sadece kazananların yazdığı bir yalandan iberet olduğunu anlamaya başladım. Artık bana öğretilen tabuları sorguluyordum.
Ama halen tanrıların bile eleştrildiği şu çağda, tanrılaştırılmaya çalışan insanların eleştirilemediğini görmek üzücü.
Aslinda tanrilar bile elestirilmis her cagda. Daha neden elestirilmeyecek-elestirilemeyecek tanri yaratma cabasindalar bunlar? Iste onu anlamak cok zor.
Yahu yazayım yazayım diyorum, içimde kaldı. Yazayım bari :)
Ben ne zaman nerde bi atatürk görsem içimden bir cümle geçer: "Ben büyüyünce Aaatürk olcam!"
Evet evet, atatürk olcam ben büyüyünce.
Valla hic yakistiramadim guc duskunlugunu size sevgili Camus :-)
Merak da etmedim degil hani: Ne yapardin Ataturk olsan?
İntihar ederdim herhal ne bileyim.
Ben dalkavuklara ve kic yalayicilara birseyler yapmani beklerdim dogrusu sonra initihar ederdin! Acelen ne!
Kralın olmadığı yerde dalkavukluk vücut bulmaz. Olaya kökten çözüm şeyapıyorum =) Ben kralları sevmem. Pek tabii diktatörleri de. hehe. Atatürk neymiş? Diktatörmüş. Pis Kakatürk.
Post a Comment